Aynı Soy, Farklı Zihin:Kuşaklar Arası Uyumun Şifreleri

Kurumsal kültür, tıpkı aile kültürü gibi bir soy hafızası taşır. Özellikle bu tanımı kullandım. "Soy hafızası".

Şirketin değerleri, kuruluş amacı, geçmişten gelen başarı anlayışı, bunlar birer “genetik kod” gibidir. Haliyle zaman geçtikçe o kodun okunma biçimi değişir.

Günümüz iş dünyasında artık aynı değerlere sahip insanlar, farklı zihinlerle çalışıyor.

X kuşağı için “sadakat” uzun yıllar aynı şirkette kalmakken, Y kuşağı için "sadakat" faydanın tanımında, Z kuşağı için “sadakat” kendi potansiyeline ve anlamlı işe bağlı kalmaktır.

Yani değer aynı, ama anlamı farklıdır.

Değer Aynı Kalabilir, Ama Yöntem Değişmelidir

Bir kurumun büyüme sırrı, kökleri korurken dallarını esnetebilmesidir.

Kuşak farkları, çoğu zaman çatışma nedeni değil; kültürel evrimin görünür hâlidir.

Deneyimli liderler “bizim zamanımızda böyleydi” derken, genç çalışanlar “şimdi neden böyle olmasın?” diye soruyor.

Her iki yaklaşım da değerlidir.

Birinin gücü tecrübe, diğerinin gücü yeniliktir.

Kurumun görevi, bu iki gücü çatıştırmak değil, dönüştürmektir. Kimin diğerini daha iyi anlaması gerektiği ise aslında aklın baş değil yaş olgunluğundadır. İlla ki büyük küçüğü idare eder beklentisinden çıkıp küçüğün büyükleri idare ettiği çok kuşak geçişine tanıklık ettim.

Zaman gösteriyor ki asıl mesele geçiş dönemlerinde her zamanki ruh, hız, zihniyet yapısı ile davranmaktan çok temkinli, yapıcı, farkında ve dengeli olmak şirketlerimize ömür kazandıracak.

Aynı soydan gelen farklı zihinlerle zamanda fark yaratmak mümkün...

💡 Kuşaklar Arası Uyumun Şifreleri

1. Ortak Değerleri Hatırlatın:

Kurumun neden var olduğunu, nasıl değer ürettiğini kuşak bağımsız herkes bilmelidir.

“Biz kimiz ve neden varız?” sorusu, her nesil için yeniden yanıtlanmalıdır.

2. Farklı Yöntemleri Kabul Edin:

Bir ekip üyesi sabah 8’de ofiste olmakla gururlanırken, diğeri esnek çalışma saatinde daha yaratıcı olabilir.

Verimliliği tek biçimde tanımlamak artık geçmişte kaldı.

3. Diyalog Kurun, Etiketlemeyin:

“Z kuşağı sabırsız”, “Y kuşağı kararsız”, “X kuşağı esnek değil” gibi genellemeler kültürü küçültür.

Konuşmak, anlamak ve deneyimleri paylaşmak; köprülerin en sağlam malzemesidir.

4. Ortak Öğrenme Alanları Yaratın:

Tersine mentörlük, proje bazlı karma ekipler veya dijital bilgi paylaşım seansları…

Kuşaklar arası aktarım sadece yukarıdan aşağı değil, çapraz ve iki yönlü olmalıdır.

🌱 Sonuç: Kültür, Esneklikle Yaşar

Kurumsal kültür bir müze değildir; yaşayan bir organizmadır.

Onu korumak, vitrine kaldırmak değil; yeniden anlamlandırmaktır.

Kuşak farkı bir tehdit değil, bir davettir:

“Farklı düşünebiliriz, ama aynı amaç için var olabiliriz.”

Değerler kalıcıysa, yöntemler değişmekten korkmamalıdır.

Dr. Senem Kılıç