Cumhuriyetin Kurum Kültürümüze Katkısı

Cumhuriyet, yalnızca bir yönetim biçimi değildir; aynı zamanda bir düşünme, üretme ve sorumluluk alma kültürüdür.

Bugün şirketlerimizde aradığımız değerler — şeffaflık, liyakat, eşitlik, toplumsal fayda ve sürdürülebilir gelişim — aslında Cumhuriyet’in temel ilkeleriyle birebir örtüşür.

Atatürk’ün öngördüğü çağdaşlaşma vizyonu, sadece siyasi bağımsızlığı değil, ekonomik ve kurumsal bilinçle güçlenen bir toplum yapısını hedeflemiştir.

Kurum Kültürüne Yansıyan Cumhuriyet Değerleri

Liyakat:

Cumhuriyet, her bireye “yetenek ve emeğiyle” yer açan bir anlayış getirdi.

Bu ilke bugün şirketlerde, görev tanımlarının ötesine geçen “değer temelli insan yönetimi” kültürüne dönüştü.

2. Eşitlik:

Kadınların iş hayatında, karar mekanizmalarında ve eğitim alanında var olabilmesi;

kurumsal dünyada çeşitlilik ve kapsayıcılık politikalarının tarihsel temelidir.

3. Sorumluluk Bilinci:

Cumhuriyet, bireyden yurttaşa, çalışandan vatandaşa geçişi temsil eder.

Bu bilinç, kurumlarda “aidiyet kültürü”nün ve toplumsal etki sorumluluğunun temelini oluşturur.

4. Bilim ve Akıl:

Atatürk’ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” sözü,

bugün veriye dayalı karar alma, inovasyon ve öğrenen organizasyon kavramlarının ilham kaynağıdır.

Cumhuriyet Ruhu, Kurumların Geleceğinde

Cumhuriyet’in bize bıraktığı en büyük miras, özgür düşünen bireylerdir. Bu bireyler, kurumsal dünyada da fark yaratır. Çünkü özgürlükle düşünen, sorumlulukla üreten ve değerle bağ kuran insanlar, bir kurumun gerçek sermayesidir.

Her liderin, her yöneticinin ve her kurumun görevi;

Cumhuriyet’in değerlerini yalnızca bir tarih sayfasında değil,günlük iş kültüründe yaşatabilmektir.

Cumhuriyetin ilkelerine uygun bir kurum kültürü inşa edebilmek, aslında her gün yeniden “kurtuluş” ve “kuruluş” bilinciyle çalışmaktır.

Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!

Emeğin, bilimin, eşitliğin ve umudun ışığı hiç sönmesin.

Dr. Senem Kılıç