Yanlış Anlaşılmanın 5 Görünmez Nedeni
- Şevval Özden
- 3 Kas
- 1 dakikada okunur

Kurumsal ilişkilerde iletişim, yalnızca kelimelerle değil; duygular, varsayımlar ve geçmiş deneyimlerle de şekillenir.
Bir cümle kimi zaman doğru seçilmiş olsa da, zihinlerin farklı frekanslarında bambaşka anlamlara bürünebilir.
Yanlış anlaşılmaların çoğu, niyetle algı arasındaki görünmez katmanlarda doğar.
🔹 1. Zihin Gürültüsü
Dinlerken değil, cevap ararken meşgulüz. Karşımızdakini değil, kendi iç diyaloğumuzu duyuyoruz.
🔹 2. Niyet ve Etki Arasındaki Boşluk
“Ben öyle demek istemedim” cümlesi, niyet ile algı arasındaki en sık rastlanan uçurumdur. İletişimde “ne söylediğin” kadar, “nasıl hissettirdiğin” de önemlidir.
🔹 3. Duygusal Yansıtma
Yorgun, öfkeli veya endişeli olduğumuzda, nötr bir mesajı bile tehdit olarak algılayabiliriz. Zihin o anda “gerçeği” değil, duygusal yankısını duyar.
🔹 4. Rol Maskeleri
Kurumsal hayatta herkes bir rol taşır: yönetici, çalışan, uzman, lider… Ancak bazen bu maskeler, samimi iletişimin önünde duvar olur.
🔹 5. Sessiz Varsayımlar
En tehlikeli yanlış anlaşılma biçimi, hiç söylenmemiş ama varsayılmış olandır. “O zaten biliyor” cümlesi, çoğu iletişim kazasının başlangıcıdır.
🧭 Sonuç:
İletişim bir “aktarma” değil, bir “anlama” sanatıdır.
Kurumsal ilişkilerde berraklık; açık ifade, empati ve niyetin görünür kılınmasıyla başlar.
Dr. Senem Kılıç







Yorumlar